tenis kursu

NEW YORK - ABD’de Minnesota Üniversitesi’nde görevli bilim adami Emily D. Parker’in ekibinin yaptigi arastirma çerçevesinde yaslari 18 ile 30 arasinda bulunan 3993 beyaz ve siyah kadinla erkegin, 15 yil boyunca incelendigi belirtildi.
Bu süre boyunca erkeklerin daha aktif olduklari, onlari sirasiyla beyaz ve siyah kadinlarin izledigi gözlenirken, “American Journal of Public Health” dergisinde yayimlanan arastirmada, 300 kalorilik enerji harcamasi saglayan, haftada bes kez yapilan egzersizin, genç yetiskinlerde hipertansiyon riskini yüzde 11 oraninda azalttigi görüldü.

Fiziksel açidan en aktif olanlarda hipertansiyon görülme olasiliginin, daha az aktif olanlara göre yüzde 17 daha düsük oldugu, bu etkinin kadin ve erkeklerde, beyaz ve siyahlarda degisiklik göstermedigi belirtildi.

Egzersizin, yaslari ilerlemis yetiskinlerde yüksek tansiyon riskini azalttigi biliniyor.

Hamilelikte hipertansiyon tehlikeli
Hipertansiyon, hamilelikte geç fark edildiginde anne ya da bebegin ölümüne yol açabiliyor.

ZONGULDAK - Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tip Fakültesi Kadin Hastaliklari ve Dogum Ana Bilim Dali Ögretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ülkü Bayar, anne adayinda hipertansiyonun, kapiller adi verilen atardamarlarla toplardamarlar arasinda yer alan ve organlara yasamsal maddelerin götürüldügü, artik maddelerin toplandigi en uçtaki ince damarlar bölgesinde gelistigini söyledi.
Bundan dolayi hipertansiyonun vücudun tüm organlarini etkileyen bir hastalik oldugunu ifade eden Bayar, söyle konustu:
“Hipertansiyon, anne adaylarinda hamileligin 20. haftasindan itibaren ortaya çikar. Hamilelik süresince tansiyonun düzenli olarak takip edilmesi çok önemlidir. Çünkü hipertansiyon, hamileligin erken döneminde teshis edilmesi durumunda tedavisi mümkün olan, geç fark edildiginde ise anne ya da bebegin ölümüne yol açabilen hastaliktir. Bundan dolayi erken tani ve dikkatli takip, anne-bebek açisindan çok önemlidir.”

Saglik merkezinde tansiyon ölçümleri yapilacak anne adayinin öncelikle istirahatinin saglanmasi gerektigini ifade eden Bayar, söyle devam etti:
“Anne adayindaki yorgunluk, beyaz önlüklü birini görmeye bagli ortaya çikacak heyecan tansiyonun yükselmesine neden olabilir. Evde tansiyon takibi önerilenler ise bu ölçümlerini deneyimli kisilere yaptirmalidir. Annenin yatak istirahati çok önemlidir. Fiziki aktiviteyi kisitlamak, tansiyon ölçümü açisindan faydalidir.”

HIPERTANSIYON
Halk arasinda gebelik zehirlenmesi olarak da bilinen hipertansiyon, ‘Preeklampsi’, ilk kez anne olacak adaylarda, 18 yas alti ve 30 yas üstü annelerde, daha önce 4 dogum yapan, çogul hamilelik yasayan, fetusa ait problemi, seker hastaligi, kronik hipertansiyonu ve ailesinde hipertansiyon olanlarda daha sik görülüyor.

Gebelikte hipertansiyon, tüm hamilelerin yüzde 7-10’unda, daha önce böbrek ve kalp-damar hastaligi olanlarin ise yüzde 20-40’inda sorun olusturuyor.

Hamilelerde hipertansiyon, el ve yüzde sisme, kan basincinin artmasi, proteinüri, bas agrisi ve dönmesi, görme bozuklugu, mide ve karinda agri, trombosit sayisinda azalma, fetusta gelisme geriligi, bilinç bulanikligi, uykuya egilim, ani kilo artisi, idrara az çikma gibi belirtilerle ortaya çikiyor.

Hastaliklar ve Egzersiz
Hipertansiyon ve egzersiz
Hipertansiyon kan basincinin artmasi anlamindadir. Sehirlerde yasayan yasli kesimin % 40' i, kirsal alanda yasayanlarin % 18' i bu hastaliktan sikayetçidir. Bu durum yasli bireylerin yasam tarzindan kaynaklanmaktadir. Kirsal alanda yasayan toplum daha az stres ve daha kolay yasam sartlarina sahiptir.
Bilimsel çalismalar düzenli egzersizin arterlerin elastikiyetini korumaya katki sagladigini belirtmektedir. Böylece kan akimi düzenlenir ve kan basinci düser. Duragan yasam tarzi sürdüren bireyler spporculara göre % 35 daha fazla hipertansiyon riskine sahiptirler. Hipertansiyona sahip hiç bir kimse hekime görünmeden egzersiz programina baslamamlidir. Yüksek siddetli egzersiz ilimli siddetli egzersiz gibi kan basincini düsürmez. Yapilan bir arastirmada, ilimli egzersizin ( günde 2 km jog) yüksek tansiyon için ilaç alan hastalarin yarisi kadar yüksek tansiyonu kontrol ettigi gözlenmistir. Ayrica gevseme hareketleri de ilimli egzersiz gibi kan basincinin düsmesine katki saglamaktadir.
Hipertansiyonlu bireyler, egzersizden önce kafeinli içeceklerden kaçinmalidirlar, bunlar fizik aktivite esnasinda kalp hizini, kan basincini ve kalbin çalisma yükünü artirirlar.
Genel olarak hareketsizlik, yüksek kan basinci, kötü kolesterol, sigara içmek gibi es degerde kalp hastaliklarinin en önemli dört risk faktöründen birisidir. Tüm kaslar gibi kalp de, egzersizin sonucu olarak güçlenir, genisler ve her atimda daha fazla kani vücuda dogru pompalar. Egzersiz maksimum kalp atim hizini artirmaz fakat uyumlu bir kalp maksimal düzeyde, daha fazla kan pompalayabilir.
Egzersizin sikligi süresinden daha fazla önemlidir. Egzersiz sigaranin bazi etkilerini silebilir. Gelecekteki yasamlarinda, kalp hastaliklarindan korunmak için, özellikle çocuklar, egzersiz yapmaya tesvik edilmelidir.
 
 Hipertansiyon ve egzersiz:                                  
 Yeterli düzeyde egzersiz yapanlarda,
 Sonradan egzersize baslayanlarda,
Aerobik kapasitesi (kondisyon) yüksek olanlarda hipertansiyon görülme orani %30-50 oraninda daha azdir.
Dayaniklilik egzersizleriyle (hizli yürüyüs, jogging, yüzme, bisiklet vb.) kan basinci 140-180/90-105 mmHg arasinda olanlarda (sinirda hipertansiyon) 10’ar mmHg  düsme olmaktadir.
Hipertansiyon tedavisinde yapilacak egzersizlerde agir kilolarla kuvvet çalismalarindan  sakinmak yerinde olacaktir. Küçük kas gruplarini içeren çalismalar yerine büyük kas guruplarini çalistiran bisiklet gibi veya vücudun büyük bölümünü çalistiran düsük-orta siddette ((220- yas)x % 60-80) dayaniklilik egzersizler (yürüyüs, yüzme, jogging, kürek gibi) tercih edilmelidir. Böylece kalbin önündeki damarsal direnç kol, bacak ve gövdedeki kaslarda bulunan damarlarin egzersizlerle genislemeleri sonucu azalacak ve kalbin saglikli çalismasi saglanmis olacaktir.
Zamanla kalbin saglikli çalismasi,damarlardaki  genisleme ve hormonal
sistemin egzersizlere gösterdikleri uyumlar sonucu istirahat kan basinci
düzeylerinde azalmalar saptanabilecektir.
Iç Hastaliklari Uzmani Dr. Temurhan Kara, hipertansiyon hastaliginin sinsi bir sekilde geliserek ölümlere sebep oldugunu belirterek, "Bu nedenle, henüz tanisi dahi konmadan ani ölümlere neden olabilen bu hastaliga 'sessiz katil' demek yanlis olmaz" dedi.

Gaziantep Özel Amerikan Hastanesi Iç Hastaliklari Uzmani Dr. Kara, yaptigi açiklamada, son günlerde artan hipertansiyon hastaligina dikkat edilmesi gerektigini ve bu hastaligin Türkiye'deki eriskin yastaki yaklasik her üç kisiden birinde görüldügünü belirtti. Dr. Kara, hastalarin yarisindan çogunun hipertansiyon hastasi oldugunun farkinda olmadigini kaydederek, "Hipertansiyon; sinsi seyreden ve uzun süre belirti vermeyen bir hastaliktir. Hipertansiyon, kendisini ilk defa beyin kanamasi, inme, kalp yetmezligi gibi ölümcül hastaliklarla belli edebilir. Bu nedenle, henüz tanisi dahi konmadan ani ölümlere neden olabilen bu hastaliga 'sessiz katil' demek yanlis olmaz" diye konustu.

Normal tansiyon taniminin son yillarda degistigini, büyük 12 küçük 8 tansiyon degerlerinin normal kabul edildigini ifade eden Dr. Kara, sunlari söyledi:

"Halk arasinda 12-8 olarak bilinen tansiyon degerleri, normal kabul edilen degerlerin üst sinirini teskil etmektedir. Hipertansiyon hastaliginda yasam tarzi degisikligi, tek basina veya ilaç tedavisiyle birlikte önemli bir tedavi seçenegi olusturmaktadir. Tuzu azaltarak, meyve sebzeyi daha çok tüketerek, fazla kilolari vererek ve düzenli egzersiz ile tansiyon degerlerinde önemli ölçüde düsüs saglanabilir. Tansiyon degerleri normal sinirin üzerinde, ancak hipertansiyon tanisi konulacak düzeyin altinda olan kisilerde, bu degisiklikler hipertansiyona gidisi engelleyebilir."

Kara, hipertansiyon hastaliginin gelismesinde ailesel yatkinligin yani sira, çevresel faktörlerin de önemli rol oynadigini ifade ederek, "Bu risk faktörlerinin en önemlileri tuz ve hayvansal yag tüketimi, yanlis beslenme, hareketsiz yasam, asiri kilo, sigara kullanimi, fazla alkol alimidir. Günümüz modern toplumunda gün geçtikçe hipertansiyon sikliginin artmasi, bu risk faktörlerinin giderek daha da yayginlasmasina baglidir" açiklamasini yapti.

Dr. Kara, hipertansiyonun sikliginin 30'lu yaslardan itibaren arttiginin tespit edildigini vurgulayarak, sözlerini söyle tamamladi:

"Özellikle 40'li yaslardan itibaren bu artis daha da belirgin hale gelmektedir. Bu nedenle 30'lu yaslardan itibaren kisinin hiçbir sikayeti olmasa da düzenli tansiyon ölçümü yaptirmasi gerekir. Zamaninda fark edilen hipertansiyon, organlara zarar vermeden kontrol altina alinabilir. Doktor kontrolünde uygun tedavi seçenekleriyle uzun ve kaliteli bir yasam mümkündür."

 


 
© 2015 TenisKursu.Net - İstanbul Tenis Kursu